KİŞİSEL VERİLERİ KORUMA KANUNU DANIŞMANLIĞI

6698 sayılı kanunumuzun ilham kaynağı olan EU GDPR (Avrupa Genel Veri Koruma Yönergesi) da tıpkı 6698 sayılı KVKK gibi 2018 yılı baharında yürürlüğe girmiştir. 6698 sayılı KVKK, Avrupa’daki eşdeğeri GDPR ile birlikte veri sorumlusu olarak adlandırılan kurumların iş yapma pratiklerini dönüşüme uğratacak bir öneme sahiptir.

Dijital dünyanın sürekli evrim geçirdiği bugünlerde, kişisel bilgilerin korunması bireyler ve işletmeler için temel bir endişe haline geldi. Türkiye’de, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, bu endişeleri doğrudan ele alan çığır açan bir yasa olarak ortaya çıktı. Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun Türkiye’de getirdiği yenilikçi önlemleri ve bunların bireyler, kuruluşlar ve genel veri ekosistemi üzerindeki etkilerini nelerdir?

Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun Temel Hükümleri

Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, kişisel verileri korumayı ve bunların doğru bir şekilde işlenmesini sağlamayı amaçlayan bir dizi hüküm içermektedir. Bu hükümlerden biri, kişisel verinin tanımıdır ve bu tanım, kimlikleri belirlenmiş veya belirlenebilir herhangi bir bireyle ilgili bilgileri içermektedir. Bu geniş tanım, isimler, adresler, tanımlama numaraları ve hatta çevrimiçi tanımlayıcılar gibi çeşitli veri türlerinin yasal koruma altına alındığından emin olur.

Veri sorumluları, kişisel verilerin işlenmesinin amacını ve şeklini belirleyen kişilerdir ve yasaya göre bir dizi sorumlulukları bulunmaktadır. Buna göre, bireyleri verilerinin işlenmesi konusunda bilgilendirmek ve açık onaylarını almak zorundadırlar. Ayrıca, veri sorumluları, kişisel verinin güvenliğini sağlamak, yetkisiz erişime karşı korumak ve herhangi bir yasa dışı işlemi önlemek için gerekli teknik ve organizasyonel tedbirleri almak zorundadır.

Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Kapsamında Bireylerin Artırılmış Hakları

Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, bireylere kişisel verileri üzerinde artırılmış haklar tanımaktadır. En önemli haklardan biri bilgilendirme hakkıdır. Bu hüküm altında, bireyler, kişisel verilerinin hangi amaçlarla işlendiğini ve bu işlemler hakkında bilgi sahibi olma hakkına sahiptirler. Bu şeffaflık, bireylere verilerinin kullanımı konusunda bilinçli kararlar almalarını sağlar ve veri sorumluları tarafında sorumluluk sağlar.

Bir diğer önemli hak, kişisel veriye erişme hakkıdır. Bireyler, kişisel verilerinin işlenmesiyle ilgili bilgi talep edebilir ve veri sorumlularından verilerinin bir kopyasını alabilirler. Bu hak, bireylere kişisel verilerinin doğruluğunu kontrol etme ve kullanımı üzerinde kontrol sağlama imkanı tanır.

Veri Sorumluları ve İşleyiciler İçin Yükümlülükler

Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, veri sorumluları ve işleyicilere kişisel verilerin uygun bir şekilde işlenmesini sağlamak için çeşitli yükümlülükler getirir. Veri sorumluları, Veri Sorumluları Sicili’ne kaydolmak ve yaptıkları işlemlerle ilgili detaylı bilgiler sağlamak zorundadırlar. Bu gereklilik, bireylerin veri sorumluları hakkında bilgiye kolayca erişmelerini sağlayan merkezi bir veritabanı oluşturarak şeffaflığı ve hesap verebilirliği teşvik eder.

Veri sorumluları ve işleyiciler ayrıca kişisel verileri korumak için teknik ve idari tedbirleri uygulamak zorundadırlar. Bu tedbirler, şifreleme, erişim kontrolleri, düzenli veri yedeklemeleri ve veri koruma konusunda personel eğitimini içerir. Bu yükümlülüklerle, yasa, veri ihlalleri ve yetkisiz erişime karşı riski en aza indirme ve kişisel bilgilerin korunmasını amaçlar.

Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun İşletmelere Etkisi

Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, Türkiye’de faaliyet gösteren işletmeler üzerinde önemli bir etki yaratmıştır. Temel değişikliklerden biri, onay alma konusundaki sıkı gerekliliklerdir. Veri sorumluları, kişisel verilerin işlenmesi için bireylerden açık onay almak zorundadırlar. Bu, öntanımlı işaretlenmiş kutular veya ima edilen onayın artık kabul edilemez olduğu anlamına gelir. İşletmeler, onay mekanizmalarının açık, belirgin ve özgürce verildiğinden emin olmalıdır, bu da yasaya uyumu sağlamak için önemlidir.

Bir diğer önemli konu, veri ihlallerini bildirme yükümlülüğüdür. Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, veri sorumlularını veri ihlali durumunda hem Veri Koruma Kurumu’nu hem de etkilenen bire

yleri derhal bilgilendirmeye zorlar. Bu gereklilik, şeffaflığı sağlar ve bireylere kişisel verilerini korumak için gerekli önlemleri alma konusunda harekete geçme imkanı tanır.

Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ile Getirilen Yenilikler

Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, Türkiye’de kişisel verileri korumak ve bireylerin haklarını güçlendirmek için bir dizi yenilik getirmiştir. İlk olarak ve en önemlisi, kanun, kişisel verilerin diğer ülkelere transferi için sıkı gereksinimler belirler. Veri, yeterli koruma seviyesi sağlayan ülkelere veya veri sahibinin açık onayıyla sınırlı olarak transfer edilebilir. Bu hüküm, kişisel verilerin zayıf veri koruma standartlarına sahip yargı bölgelerine transfer edilmesini önler.

Başka bir önemli yenilik, veri sorumlusu tarafından bir veri koruma görevlisinin atanmasıdır. Veri koruma görevlisi, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na uyumu sağlamak, organizasyona rehberlik etmek ve bireyler ile Veri Koruma Kurumu arasında bir iletişim noktası olarak görev yapar. Bu rol, organizasyonlara veri koruma konusundaki karmaşık ortamda gezinmelerine yardımcı olur ve uyum konusunda proaktif bir yaklaşımı garanti eder.

Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na Uyum

Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na uyum, Türkiye’de faaliyet gösteren işletmeler için esastır. Yasaya uyulmaması, önemli cezaları beraberinde getirebilir, bunlar arasında para cezaları, idari yaptırımlar ve hatta cezai sorumluluk bulunmaktadır. Organizasyonlar için, iç denetimler yapmak, gerekli tedbirleri uygulamak ve sağlam veri koruma politikaları ve prosedürleri oluşturmak uyumu sağlamak adına kritik öneme sahiptir.

Uyum belirli zorluklarla karşılaşabilirken, aynı zamanda işletmeler için fırsatlar sunar. Gizlilik ve veri koruma konusundaki güçlü bir taahhüt, müşteri güvenini artırabilir, marka itibarını iyileştirebilir ve işletmelere giderek artan bir veri odaklı dünyada rekabet avantajı kazandırabilir. Gizlilik odaklı bir yaklaşım benimseyerek, organizasyonlar müşterilerle uzun vadeli ilişkiler kurabilir ve veri gizliliğini değerlendiren müşterilerle güçlü ilişkiler geliştirebilir.

Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun Etkisini Gösteren Vaka Çalışmaları

Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun Türkiye’deki işletmeler üzerindeki etkisini gösteren birçok vaka çalışması bulunmaktadır. Örneğin, Türkiye’de faaliyet gösteren çok uluslu bir şirket, yeni kanuna uyum sağlamak için veri işleme uygulamalarını gözden geçirmek zorunda kaldı. Şirket, sıkı onay mekanizmalarını uyguladı, veri koruma politikalarını oluşturdu ve kanunun gerekliliklerini yerine getirmek için bir veri koruma görevlisi atadı. Bu proaktif yaklaşım, sadece uyumu sağlamakla kalmayıp aynı zamanda şirketin kişisel verilere sorumlu bir koruyucu olarak olan itibarını güçlendirdi.

Başka bir vaka, yerel bir e-ticaret platformunu içerir. Şirket, bir veri ihlali olayıyla karşılaştı ve bu olay, müşteri verilerine yetkisiz erişimle sonuçlandı. Şirket, hızla Kişisel Verileri Koruma Kurumunu ve etkilenen kişisel bilgileri bilgilendirerek şeffaflığını ve sorumluluğunu gösterdi. Hızlı bir şekilde harekete geçerek ve gelecekteki ihlalleri önlemek için önlemler uygulayarak, şirket müşteri güvenini yeniden kazandı ve potansiyel itibar kaybını en aza indirdi.

Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, Türkiye’de kişisel verileri korumak ve bireylerin haklarını güçlendirmek için yenilikçi önlemler getirmiştir. Açık Rıza alma konusundaki sıkı gereksinimleri, veri sorumluları ve işleyicilere yönelik yükümlülükleri ve veri ihlali bildirimleri için hükümleriyle, kanun güçlü bir veri koruma çerçevesi oluşturmayı amaçlamaktadır. İşletmelerin bu yenilikleri benimsemesi, uyumu önceliklendirmesi ve veri korumayı stratejik bir zorunluluk olarak görmesi gerekmektedir. Bu şekilde, sadece kişisel bilgileri korumakla kalmazlar, aynı zamanda giderek daha veri odaklı bir dünyada rekabet avantajı elde edebilirler.

Kanuna Uyum için Yapılması Gerekenler

Yapılacak çalışmalar şöyle listelenebilir:

  • Tüm bilgi varlıklarının gizlilik, bütünlük ve erişilebilirlik gibi güvenlik işlevlerini, Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi (BGYS) standartlarına göre çalışmak
  • Müşterilerden alınan/alınacak veri türlerini belirlemek üzere stratejiler geliştirmek
  • Bir veri bilgi ağı oluşturmak
  • Geçmişe dönük olmak üzere ağ sistemlerindeki yapılandırılmış / yapılandırılmamış bütün verileri tespit etmek
  • Kayıt altına alınmış kişisel verileri durumlarına göre sınıflandırmak
  • Geçmişe dönük olmak üzere verisi saklanmak istenen bütün müşterilere ulaşmak ve kurumun niyetleri konusunda müşterileri bilgilendirmek
  • Veri işleme amaçları konusunda bilgilendirilen çalışanlar ve müşterilerin rızasını doğru yöntemlerle almak
  • Yukarıdakilerin tamamını sürdürülebilir şekilde uygulamak için teknolojiler, uygulamalar ve sistemler geliştirmek
  • Belli dönemlerde değerlendirme, gözden geçirme ve iç denetim faaliyetleri yapmak
  • Belli aralıklarla sistemlerin güvenliğini ve verilerin korunmasını sağlamak adına Penetrasyon/Sızma Testi ve kontrolleri gibi etkili çalışmalar yapmak
  • İç denetimler, Penetrasyon Testi vb. uygulamalar sonrasında elde edilecek sonuçlar ile kurum yönetim sistemine sürdürülebilirliği sağlayıcı katkılarda bulunmak

Niçin Komedya Bilişim?

Yukarıda saydığımız KVKK uygulamaları bazı kurumlarda ciddi bir iş yükü oluşturacaktır. Bu iş yükünün kısmen üstlenilmesi ve koordinasyonu, gerekli danışmanlıklar, sistem altyapısındaki düzenlemeler, veri tespiti, sınıflandırması ve veri koruma teknolojileri gibi konular bilişim sistemleri alanlarında ciddi ve bütünlüklü bir deneyim gerektirmektedir.

Komedya Bilişim olarak ihtiyacınız olan teknik ve danışmanlık desteğini size veriyor ve firmanız için çözüm sunuyoruz.

KVKK süreçlerini işleten kurumların kanuna uyum için bir dizi çalışmayı profesyonel şekilde yapması gerekmektedir.
BİZİMLE İLETİŞİME GEÇİN